Перевод: со всех языков на русский

с русского на все языки

toprak doldurmak

  • 1 toprak

    (-ğı)
    1.
    1) земля́

    toprak bağlantısıэл. заземле́ние

    toprak doldurmak — засева́ть зе́млю

    toprak ekimi — земледе́лие

    işlenen toprak — обраба́тываемая земля́

    mümbit toprak — плодоро́дная земля́

    2) по́чва; грунт; земля́

    toprak kayması — обва́л; о́ползень

    kara toprak — а) чернозём; б) моги́ла

    4) су́ша

    topraka ayak basmak — вы́йти на су́шу; ступи́ть на зе́млю

    5) страна́; террито́рия

    toprak bütünlüğü — территориа́льная це́лостность

    2.
    земляно́й; гли́няный; из земли́; из гли́ны

    toprak kap — гли́няная посу́да

    toprakı bol olsun! — да поко́ится в ми́ре! (говорится о покойнике-немусульманине)

    toprak tutsa altın olur — уда́чник, уда́чливый, везу́чий [челове́к], ему́ о́чень везёт

    topraka vermek — преда́ть земле́, похорони́ть

    Büyük Türk-Rus Sözlük > toprak

См. также в других словарях:

  • göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • küp — 1. is., Ar. kūb 1) Su, pekmez, yağ vb. sıvıları veya un, buğday gibi tahılları saklamaya yarayan, geniş karınlı, dibi dar toprak kap Ahırda kırık bir küpün içine, samanlarla çuvalların altına saklamış, gitti, getirdi. H. Taner 2) argo Sarhoş… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»